En kutsal yapılardan biri: Laodikya Antik Kenti
Denizli sınırları içindeki Laodikeia Antik Kenti, M.Ö. 3. yy.’ın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kuruldu.
Hıristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan Helenistik kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmişti.
Laodikeia’da yapılan kazı çalışmaları, Erken Kalkolitik Dönem Bakır Çağı (M.Ö. 5500’den M.S. 7. yy.’a kadar) kesintisiz yerleşimlerin varlığını ortaya koyuyor.
Yaklaşık 5 kilometrekarelik alana yayılan Laodikeia’nın önemli ve günümüze kadar gelebilen yapıları içinde; Anadolu’nun en büyük stadyumu (285×70 m.), 2 tiyatrosu, 4 hamam kompleksi, 5 agorası, 5 nymphaeumu, 2 anıtsal giriş kapısı, Bouleuterionu, tapınakları, Peristylli evleri, Latrina, kiliseleri ve anıtsal caddeleri var.
Kentin dört tarafını ise nekropol alanları çevirir.
Laodikeia, Hıristiyanlık dünyası için çok önemli, çünkü kent M.S. 4. yy.’dan itibaren Kutsal Hac Merkezi olma gibi dinsel bir özelliğe sahip.
İncil’de adı geçen ve Laodikeia Kilisesi, büyük Constantinus zamanında (M.S. 306-337), Hıristiyanlığın M.S. 313 yılında Milano Fermanı ile serbest olmasıyla birlikte yapıldı.
Bu yönüyle Hıristiyanlık dünyasının en eski ve en önemli kutsal yapılarından biri olma özelliğini koruyor.