İskenderiye Kütüphanesi’nin Yıkımıyla Beraber Neler Kayboldu?
Muazzam “Musaeum of Alexandria”, efsanevi kütüphesiyle çok ünlüydü. Binanın trajik yıkımı, eski çağ tarihi ve edebiyat tutkunlarını yasa boğdu. Peki, korkunç yangında neler yok oldu?
“Musaeum” yada “Mouseion”, sanata, müziğe, şiire ve felsefeye ev sahipliği yapıyordu. Kütüphanenin raflarında tam olarak hangi eserlerin bulunduğunu anlamak çok zor olsa da tutkulu araştırmacılar kayıp eserlerin yazarlarının muhtemel listelerini çıkardı.
İskenderiye’nin ana merkezi
İskenderiye, Nil Nehri’nin yakınlarındaki ülkenin güzelliğine hayran kalmış Büyük İskender tarafından kuruldu. Ölümünden sonra, dostu (ya da üvey kardeşi) I. Ptolemaios, Mısır’ın firavunu oldu. Ptolemaios aynı zamanda Ptolemaios Hanedanlığı’nın yaratıcısıdır.
Büyük İskender ve Ptolemaios, ünlü filozof Aristoteles’in öğrencileriydi. Musaeum’un kuruluşunda Aristoteles’in öğrettikleri etkili olmuştur. Fakat, Musaeum’u kurma fikrini Ptolemaios’a Theophrastus’un öğrencisi Phaleronlu Demetrios vermiştir.

Mısır, özgür düşünürlerin ülkesiydi. Helenistik dünyada, anatomi gibi birçok bilim yasaklanmıştı. Fakat, Mısır’daki bilimadamları en aykırı teorileri bile dillendiriyorlardı ve bilimin farklı alanlarını keşfediyorlardı. Böylelikle, birçok araştırmacı Musaeum’a gidip araştırma yapmak isterdi. Daha sonra, diğerleri başarılarını öğrenebilsin diye belgeleri kütüphaneye bağışladılar. Samothrace’li Aristarchus, M.Ö. 145’te Musaeum’un yöneticiliğini bıraktıktan sonra başka hiç kimse yönetici olmadı.
Strabon, Musaeum’u ziyaret ettiğinde, bilginin tapınağının güzelliğine vurulmuştu. Roma İmparatoru Claudius Musaum’a bir bina daha ekledi. Zamanla, araştırma merkezi ünlü İskenderiye Serapeum’a (tapınak) taşınmıştır. M.S. 387’de Romalı yazar Ammianus Marcellinus bu yer hakkında şunları söyler:
“Bunun yanı sıra, özellikle Serapis’i anmak için birçok yüce tapınak vardır. Bu alanın güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmese de, tüm dünyada Roma’nın övünç kaynağı, gelmiş geçmiş en kıymetli Capitol Tepesi’nin ilerisinde, sütunların ayakta tuttuğu muhteşem koridorlar, harika heykeller ve diğer dekorlarla tasarlanmış bu yerden daha değerli başka bir yer yoktur diyebiliriz. İçinde, paha biçilemez kütüphaneler vardı ve eski kanıtların gösterdiği üzere, şehir Diktatör Sezar döneminde yağmalandığında, Ptolemaioslar tarafından biriktirilen 70.000 cilt İskenderiye Savaşı’nda yandı. (…) İskenderiye diğer şehirlerin aksine zamanla donatıldı fakat başlangıçta birçok yolla kaplanmıştı. Fakat, vahşi isyanla mahvolduktan sonra, Aurelian imparator olduğunda ve iç savaş ölümcül seviyeye geldiğinde, duvarlar yıkıldı ve Bruchion denen, ünlü kişilerin evi olan toprağın yarısı kaybedildi.”
“Ünlü dilbilimci Aristarchus, güzel sanatlarla ilgilenen Herodian, Plotinus’un hocası Ammonius Sakkas ve içinde altı kitabında mizah yazarlarını taklit ederek bazen hatalı olarak Cicero’yu eleştiren, bilim konusunda birçok yazısı bulunan soyadı Chalcenterus olan Didymus’un da bulunduğu edebiyat dalında diğer birçok yazar burada yaşadı.”

Bahsettiği şehir çok fazla varlığını sürdürmedi. Biraz zaman geçtikten sonra, bir başpapaz iman adına, eski nesillerin mirasını yerle bir etti. M.S. 391’de, ilmin güzel tapınağı yıkıldı. O tarihten sonra, kütüphenin varlığına dair hiçbir kanıt olmasa da İskenderiye halkının, efsanevi filozofların, bilim adamlarının ve onların destekçilerinin bazı kitapları kurtardığı tahmin ediliyor. Fakat, M.S. 642’de, şehir Müslümanlar tarafından ele geçirildiğinde, halka açık yerlerde buldukları İslam’la alakalı olmayan kitapları yaktılar.
7. Kleopatra’nın kütüphanede saatler geçirdiği biliniyor. Medeniyetin ilk zamanlarında, antik Mısır yazılı eserleri, papirüs kağıtlarında papazlar tarafından toplanan bilgilerle doluydu. Bazı insanlar, kütüphanenin bir zamanlar dik Zoser piramidini inşa eden İmhotep’in başarılarını anlatan belgeler barındırdığına inanıyor. Ama maalesef tüm bu belgeler kayboldu.
Musaeum bir zamanlar 1000 alime ev sahipliği ediyordu. Vergi ödemiyorlardı fakat okumak, araştırmak, Farsça, Yahudice ve Süryanice gibi dillerden çeviri yapmak zorundaydılar. Musaeum’da araştırma ve deney yapan bilimadamları arasında mekaniğin babası olarak bilinen Hero, geometrinin babası olarak bilinen Öklid, mühendisliğin babası olarak bilinen Arşimet vardı. Ayrıca bir zamanlar kütüphanede Callimachus, Eratosthenes, Herophilus, Hipparkos, İskenderiyeli Pappus, Theon ve kızı İskenderiyeli Hypatia gibi isimlerin çalışmaları da bulunuyordu.
Paha biçilemez eserlerin kaybı
Birçok ünlü filozof, zoolog, biyolog ve diğer araştırmacılar Musaeum’da çalıştı. Böylece, bina birçok eşsiz eseri barındırıyordu. Üstelik, Ptolemaios Homeros, Sapho ve diğer antik yazarlardan birçok eser satın aldı. Fakat kitaplar sadece koleksiyonun bir parçasıydı. Kütüphanede aynı zamanda, bazı icatların prototipleri ve sanatın paha biçilemez parçaları bulunuyordu. Bu eserlerin çoğu asla kopyalanmadı. Böylelikle, diğer koleksiyonlar bulunmadı.
Araştırmacılar hâlâ Musaeum’un hikayesini açığa çıkarmak için çalışıyor. Maalesef, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, hiçbir şey sonsuzluğa gömülmüş yanmış eserleri kurtaramayacak.
Kaynak: Nereye Dergisi