Roma İmparatorluğu
Roma İmparatorluğu (M.Ö. 1. yy. – M.S. 476 / M.S. 1453)
M.Ö. 1. yüzyılda Augustos önderliğinde kurulan Roma İmparatorluğu, Akdeniz’de hüküm sürmüştür ve dünyanın en büyük imparatorlukları arasında yer almıştır. 375 yılında Kavimler Göçü ile yaşadığı büyük karmaşanın ardından 395’te Doğu Roma ve Batı Roma adı altında iki ayrı devlete bölünmüştür. Batı Roma, 476’daki Germen saldırısı sonucu yıkılırken, Doğu Roma (Bizans İmparatorluğu) 1453 tarihinde II. Mehmet’in İstanbul’u fethiyle yıkılmıştır.

Roma Cumhuriyeti
İlk başlarda Roma Cumhuriyeti olarak teşkilatlanan Roma İmparatorluğunun kim tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. En çok bilinen Roma hükümdarlarından biri Jül Sezar’dır. Romalı asker ve lider olan Sezar, dünyanın en önemli insanları arasındaki yerini almıştır. “Hayat boyu imparator” unvanını alan Sezar’ın diktatörlük anlayışı Roma Cumhuriyeti’nin resmî yasalarıyla uyuşmamıştır. Çünkü kendisi devlete monarşik bir yapı kazandırmak istemiştir.
İmparator Sezar, Roma Cumhuriyeti’ni merkezileştirme çabasında olmuştur ve Sezar’ın kendi monarşi yönetimini kurmasından korkan senatörler bu durumdan endişelenmiştir. Vaktiyle Sezar’ın affettiği kişilerin de aralarında bulunduğu bu senatörler kendisine karşı suikast planı hazırlamışlardır. Sezar M.Ö. 15 Mart 44 tarihinde senatörleri tarafından hunharca bıçaklanarak katledilmiştir. Sezar, ölmeden önce bu suikastçıların arasında en güvendiği kişi Brutus’ü de görmüş ve kendisiyle özdeşleşen “Sen de mi Brutus” sözünü etmiştir. Sezar (Brutus, bazı kaynaklara göre Sezar’ın üvey oğlu bazı kaynaklara göre de gerçek oğludur. ) bugün bile beklenmedik insanlardan gelen tepkiler sırasında söylenen ünlü sözünü bu şekilde söylemiştir.

İmparatorluk Dönemi
Jül Sezar’ın ölümünün ardından yönetimi Sezar’ın evlatlığı Octavianus (M.Ö. 24 – 17) devralmıştır. Octavianus siyasi, mali ve idari meselelerin çözümüne giderek yönetiminin kabul görmesini sağlamıştır. Öyle ki Roma senatosu tarafından Augustos ismi verilmiştir. Ama İmparator Augustos, aile isimleri olan Sezar ismini kullanmıştır. Böylece Roma’da İmparatorluk Dönemi de başlamış oldu.

Roma İmparatorluğunun Bölünmesi
Roma İmparatorluğu 395 yılına gelindiğinde pek çok anlamda sıkıntılı dönemler yaşamıştır ve bu sıkıntılara dayanamayan imparatorluk, 395’te Doğu ve Batı Roma Devleti olarak ikiye bölünmüştür. Roma İmparatorluğu’nun son yöneticisi ise İmparator Theodosius olmuştur. Doğu’nun imparatoru; Theodosius’un oğlu Arcadius, Batı’nın imparatoru ise Theodosius’un diğer oğlu Honorius olmuştur. Doğu Roma’nın başkenti Konstantinopolis; Batı’nın başkenti ise önce Milano, sonra ise Ravenna olmuştur. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünde etkili olan ana nedenleri şu şekilde sıralamak mümkündür.
- Valilerin isyanı
- Maddi sıkıntılar
- Uzun süren savaşlar
- Hristiyan halkın isyanı
- Ücretli askerlerin ayaklanması
- Kavimler Göçü ile Batı’ya kaçan kavimlerin Roma ordusunu çökertmesi.
Batı ve Doğu Roma’nın Çöküşü
Batı Roma’da kurulduğundan beri istikrarlı bir yönetim sağlanmamıştır. Devleti, imparatordan ziyade magister, patrici diye adlandırılan askerler yönetmiştir. 410 yılından itibaren ise, Batı Roma; Vizogotların ve Vandalların saldırısına uğramıştır. 475’te Julius Nepos imparator olduktan 1 yıl sonra magister Flavius Orestes isyan çıkarmıştır. Roma İmparatorluğu’nun başına Romulus Augustus geçirmiştir. 476 yılına gelindiğinde magister Orestes’in emri altında bulunan ve İtalya’dan toprak isteyen Germen askerler ayaklanma çıkarmışlardır. Germen Kralı Odoacer’ın da içlerinde bulunduğu ayaklanma, Orestes’in idamıyla sonuçlanmıştır. Kral Odacer İtalya’yı ele geçirmiş ve Batı Roma İmparatorluğu’nun varlığı sona ermiştir.
Doğu Roma ise, 6. Asırda İmparator Jüstinyen izlediği doğru stratejiler sayesinde Ostrogotlardan İtalya’nın bir kısmını, Vandallar’dan da Kuzey Afrika’yı almayı başarmıştır. Doğu Roma, Batı Roma’dan 10 yüzyıl fazla yaşamayı başarmıştır. 1453 yılında Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle birlikte Doğu Roma İmparatorluğu da sona ermiştir. Bu tarihi takiben Yunan milletleri tarafından Bizans İmparatorluğu’nu tekrar canlandırmayı amaçlayan Megali İdea gibi bazı planlar yapılmışsa da bu planların hiçbiri gerçekleşmemiştir. Kurtuluş Savaşında Türk milletinin Yunanlılar karşısında aldığı büyük galibiyet sonucunda bu düşünce tarihe karışmıştır.

Roma İmparatorluğu’nun Özellikleri:
• İlkçağın en büyük ve en güçlü imparatorluğudur. Güçlü bir merkezi otoriteye sahiptirler
• Avrupa hukukunun temeli sayılan “12 Levha Kanunları” hazırladılar.
• Güneş yılına dayalı Miladi Takvimin geliştirilmesinde önemli rol oynadılar.
• Latin alfabesini geliştirdiler.
• Bugünkü Avrupa medeniyetinin temelini oluştururlar.
• Milano Fermanı ile Hristiyanlık dini M.S.313 ‘te resmi din ilan edildi.
• Roma İmparatorluğu döneminde Anadolu’da yapılan mimari eserler;
– İstanbul’da Valens Su Kemeri (Bozdoğan Kemeri), Çemberlitaş,
– Ankara’da Augustus (Ogüst) Tapınağı, Roma Hamamı,
– Antalya’da Aspendos ve Side Antik Tiyatroları
• İlkçağın en köleci devleti de Roma dır. İstila edilen yerlerin insanları hemen köleleştirilmiştir.

Roma’da Halk Sınıfları
1) Patriciler : Roma vatandaşı olan soylular
2) Plepler : Tarım,ticaret ve sanatla uğraşanlar
3) Yanaşmalar : Vatandaşlık hakkı olmayan özgür insanlar
4) Köleler : Savaşta tutsak düşenler ile köle ana babadan doğanlar