İlkçağ Ege ve Eski Yunan Uygarlıkları
Ege ve Eski Yunan Uygarlıkları
Girit Uygarlığı (M.Ö. 3500 – M.Ö. 1200)
- Ege’de kurulan ilk medeniyet Girit Uygarlığıdır. Burada yapılan kazılarda toprağın en alt katında köy yaşantısını ortaya koyan bulgulara rastlanmıştır. Bu durum Girit’te hayatın Cilâlı Taş Devri’yle başladığını gösterir.

- Giritte elde edilen bulgular Anadolu Medeniyetleriyle büyük benzerlikler gösterir. Bazı antropolojik araştırmalarda bunların Anadolu medeniyetleri ile akraba olduğunu kanıtlar.
- Siyasi birliği sağlayamayan Giritliler şehir devletleri halinde yaşadılar. Bu şehirlerin etrafında kale ve surların bulunmaması devletler arasında savaşların olmadığını ve Girit’in güçlü bir donanmaya sahip olduğunu gösterir.
- Girit’te yaşayanlar kolonicilik ve deniz ticareti ile uğraşırlardı. Mısır, Kıbrıs, Suriye ticari merkezlerindendi.
- Giritliler Mısır’dan etkilenerek onlardan hiyeroglif yazıyı öğrendiler. Ancak yinede kendilerine özgü olan Hece Yazısını kullandılar.
- Girit ekonomisi ticaret, tarım ve balıkçılığa dayanırdı. Nakış ve resim önemli sanat dallarındandı.
- Giritliler çok tanrılı bir dine inanırlardı, en büyük tanrıları ise Rea’ydı. Girit’in dinde Anadolu uygarlıklarından etkilendiği söylenebilir.

- Mimaride de gelişen Giritlilerin en önemli yapıları Knossos Sarayları’dır.
- Girit Medeniyeti Akaların (Miken) istilasıyla son bulmuştur (M.Ö. 2000).
Miken (Aka) Uygarlığı ( M.Ö. 2000 – M.Ö. 1200)
- Mikenler M.Ö. 2000’li yıllarda Orta Avrupa’dan gelerek Girit Medeniyetine son verdiler ve Ege havzasında kendi medeniyetlerini kurdular.
- Mora Yarımadasını merkez edinen Akalar, merkezi değil şehir devletleri şeklinde yönetildiler. Bu yüzdende Akalar’da siyasi birliğin olmadığını söyleyebiliriz.
- Miken uygarlığını meydana getiren Akalar, Çanakkale bölgesinde yaşayan Truvalılarla savaştılar. Tarihe Truva Savaşları olarak geçen bu olay aynı zamanda boğazların hakimiyeti için yapılmış ilk savaştır. (İlyada Odesa destanı bu savaşı, Agamennon’un Truva savaşları olarak anlatır).
- İlkçağ’da meydana gelen bu olay Çanakkale ve İstanbul Boğazları’nın bu dönemde de ekonomik, ticari ve askeri alanda büyük bir öneme sahip olduğunu gösterir.
- Akalar Giritlilerden denizciliği öğrenmiş ve bu alanda gelişmişlerdir. Özellikle Ege’deki İtalya, Sicilya, Suriye medeniyetleriyle ticari ilişkilerde bulundular.
- Akalar dinde, yazıda ve diğer alanlarda da Giritten etkilendiler.
- Akalar ölümden sonra dirilmeye inandıkları için anıt mezar mimarisine önem verdiler. Şato (kubbeli) ve kuyu mezarları da buna örnek olarak gösterilebilir.
- Akalar, Giritten aldıkları yazıyı geliştirerek Grekçe’nin temelini attılar.
- Akalar M.Ö. 1200’de Yunanistan’ı istila eden Dor’lar tarafından yıkıldılar. Buradan kaçan Akalar Batı Anadolu’ya gelerek İyonya’yı kurdular.
Yunan Uygarlığı (M.Ö. 1200 – M.Ö. 377)
- Yunan Uygarlığı M.Ö. 1200’de Yunanistan’ı istila eden Dor’lar tarafından kurulmuştur. Bu bölgede bulunan Akaların, Dorların ve bölgedeki yerli halkın kaynaşması ile Yunan Uygarlığı oluşmuştur.
- Dor göçleri ile Akaların oluşturdukları krallık dönemi kapandı, bunların yerine Polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıktı. Atina, Sparta, Korint, Tebai ve Larissa en önemli şehir devletlerindendir.
- Yunan şehir devletleri krallık, oligarşik yönetimler tiranlık ve ilkel demokrasi şeklinde yönetildiler. Yöre halkı bölgenin dağlık yapısından ve verimli arazilerin azlığından dolayı deniz ticaretine ve koloniciliğe yöneldi.
- Yunan ve İyon kolonileri, Fenike kolonilerinde olduğu gibi, sadece ticari amaca dayanmazdı. Yunan ve İyon kolonileri ticari ve ekonomik amacın yanında, yurt amaçlı olarak da kullandılar, Bu kolonilere yerleşenler buraları vatan olarak kabul ettiler.
- İyon ve Yunan medeniyetleri bu özelliklerinden dolayı kurdukları kolonilere uzun süre egemen olmayı başardılar.
- Yunan şehir devletleri arasında siyasi birlik yoktu. Atina ve Sparta arasında da Mora ve Ege denizine hakim olmak için sürekli bir mücadele yaşandı. Yunan şehir devletleri arasındaki bu mücadele askeri ve siyasi güçlerini azaltmış ve M.Ö. 4. yy. içerisinde Makedonya Krallığı’nın hakimiyetini tanımalarına neden olmuştur.
- Yunan Polislerinde (şehir devletleri) sınıflar arası çatışmaların başlaması üzerine Arhon adı verilen kanun koyucular iş başına getirildi. Arhonların başlıcaları ve yaptıkları kanunların genel özellikleri şu şekildedir;
Drakon: Asilleri koruyan yasalar yaptı.
Solon: Asaletten kaynaklanan sınıf ayrılıklarını kaldırdı. Bununla birlikte halkı gelirlerine göre sınıflara ayırdı.
Klistenes: Halk meclislerini kurarak halkı yönetime katmaya çalıştı. - Yapılan bu yasalara bakılarak Yunanistan’da uygulanan yasaların giderek daha demokratik hale geldiği söylenebilir.
- Yunanistan’da dini inanış çok tanrılı idi. Yunanlılar tanrılarını insan şeklinde düşünürlerdi. Baş tanrıları Zeus’tu. Zeus adına kutsal saydıkları Olimpus Dağı çevresinde her yıl düzenli olarak Olimpiyat adını verdikleri spor yarışmaları düzenlerlerdi.
- Olimpiyatların yapılması siyasi birlikten yoksun olan Yunan şehir devletlerinde, kültürel birliğin oluşumunu sağlamıştır.
- Yunanlılar; Felsefe, Tarih, Tıp, Edebiyat, Geometri ve Matematik gibi birçok bilimde önemli eserler verdiler.
- Yunanlılar mimaride Dor, İyon ve Korint tarzını benimsediler. Tapınaklar, heykeller, açık hava tiyatroları, çanak – çömlek ve vazo yapımında ilerlediler.
- Yunanlılar Lidyalılardan etkilenerek parayı; Fenikelilerden etkilenerek de alfabeyi kullandılar. Bu icatların Roma Medeniyeti’ne geçişini de sağlayan yine Yunan Medeniyeti oldu.