Jeanne d’Arc Kimdir?
Azize mi? Sapkın mı? Yoksa şizofren mi? Şundan eminiz ki, o Fransız milliyetçiliğinin ve feminizmin sembolü. Erkek egemenliğin had safhada yaşandığı bir zamanda Jeanne’ın erkek dünyasına meydan okuması dünya tarihi boyunca yaşanmış en şaşırtıcı hadiselerden biridir.
Ortaçağ Avrupası’nda Tanrı’dan mesaj taşıdığını ileri süren sayısız kadın peygamber çıkmış ama hiçbiri 19 yaşında ölen Jeanne d’Arc’ın kalıcı gücüne ulaşamamıştır.
Jeanne d’Arc dünyaya geldiği zaman Fransa ve İngiltere arasında Yüzyıl Savaşları (1337-1453) yaşanıyordu. Fransa topraklarının büyük bir bölümü İngiltere’nin işgali altındaydı. Herkesin umutsuzluk içinde olduğu böyle bir dönemde Jeanne d’Arc isimli bir köylü kızı direnişin simgesi oldu.

Jean Auguste Dominique Ingres’nın “Jeanne VII. Charles’ın Taç Giyme Töreninde” isimli tablosu (1854)
1412 senesinde Fransa’nın Lorraine bölgesindeki Domremy’de bir köylü kızı olarak doğan Jeanne 13 yaşına geldiğinde Tanrı’nın kendisiyle konuştuğunu, kendisine köyünü terk ederek İngilizleri ülkesinden kovmasını emrettiğini iddia ediyordu. 16 yaşına geldiğinde Jeanne’ın iddiaları teologlar tarafından doğru kabul edildi, kendisine küçük bir ordu verildi. Jeanne 1429 yılında Orleans’ı İngilizlerden almayı başardı. Jeanne askerler tarafından da itibar görmüştü. Çünkü onun varlığı Fransız davasının ilahi haklılığı olarak görülüyordu. 17 Temmuz 1429’da o zaman İngiliz toprağı kabul edilen Reims’te, Jeanne’ın ikna etmesiyle VII.Charles, Fransa kralı sıfatıyla taç giydi. 1430’da Jeanne, başarısızlıkla sonuçlanan Paris kuşatmasında Bourgogne Dükü’ne esir düşerek İngilizlere satıldı. Ertesi yıl ise çıkarıldığı mahkemede duyduğu seslerin Tanrı’dan değil şeytandan geldiğine karar verildi ve yakılarak idam edildi. Jeanne’ın verdiği direnme ruhu ile Fransızlar saldırıya geçti. 1436’da Paris yeniden Fransızlar’ın eline geçti. Bu başarı Yüzyıl Savaşları için önemli bir kırılma anıydı. Nihayet 1453 senesine geldiğimizde İngilizler Calais ve Channel Adaları hariç olmak üzere Fransa’dan çıkarıldı. Böylece İngiltere tekrar bir ada ülkesine dönüştü. Jeanne d’Arc’ın sapkın olduğu gerekçesiyle yakılmasına rağmen 1920 senesinde Papa suçlamaları geri çekti ve Jeanne, Katolik Kilisesi’nin bir azizesi ilan edildi.