Hitler’in Türklerden Çaldığı OZ Tamgası
Hitler, üstün ırk iddiasıyla dünyaya egemen olmak üzere bir kaynak arıyordu. O zamanlar ortaya atılmış olan Hint-Avrupa uygarlığına sarıldı ve Hint-Germen adını verdiği bir imparatorluk kurmak istedi. Bu arada Hindistan ve Tibet’te görülen ve çok bilgisizce gamalı haç denilen şekli örnek olarak aldı ve Nazilere simge yaptı.

Oysa ki bu tamga Ön-Türk göçleriyle Hindistan’a gitmiştir ve genelde bulunduğu bölgeler kadim Türk bölgeleri ve yine Türklerin göç yolları üzerindedir. Ayrıca kültürel devamlılık sadece Türklerde görülmektedir. Örneğin bu tamgayı Tibet’ten Roma’ya, Antik Yunandan Japonya’ya kadar bir çok kültür ve medeniyet bir süre simge ve süsleme olarak kullanmışsa da; bu tamga günümüze kadar sadece Türk bölgelerinde süreklilik göstermektedir.
OZ Tamgası Türk Milletinin binlerce yıldır kullandığı bir işarettir. Doğanın döngüsünü, Tanrı’ya geri dönüşü ifade eder. Anadolu’ya erken giriş yapan Türklerin mezarlarında, Selçuklu Mimarisinde, yakın tarihte ise Alevi mezar taşlarında bu simge kullanılmıştır.
- Ön-Türkçe tersine (L) harfı ÖG damgasıdır, anlamı felsefi- yüksek düşünce yani Tanrıya erişmek için gerekli düşünce demektir.
- Ön-atalarımız 4 adet ÖG damgasını uçlarından bir haç şekli oluşturacak şekilde birleştirmişlerdir. 4 sayısı, dört cihan demektir ki, bu şekil 4 cihanda Tanrıya erişme düşüncesine sahip olma demektir.
- Haç diye görülen şekil ise, Ön-Türkçede, OQ damgasıdır. Günahsız olmayı ifade eder. M.S. 4’ncü yüzyılda Vatikan tarafından kabul edilmiştir.
- Aslında meydana gelen şekil Haç değil, OZ tamgasıdır, El işlerinde bu şekil genelde 5 kollu olarak geçer ve adı yanar/ döner’dir. Çünkü şekil , dönme hissi verir. Bu OZ damgası Ruh’un dönerek Tanrıya erişmesini ifade eder.
- Bu Ön-Türkçe tamgayı Kandıra Hazinesindeki 123 parça sikke üzerinde buluruz. (Prof. M.Tekin, Bizans Sikkeleri, Yapı Kredi Bankası) Araştırmacılarımız bu damgayı “yel değirmeni” diye değerlendirmişlerdir.
- İstanbul Arkeoloji Müzesinde Bizans Sikkesi denen ve 1 numara ile kayıtlı olan sikke gene bu damgayı taşır. (Prof. A. Alpay, İst. Archeo. Mus. A Turizm, 1995)
- İ.Ö. 500 tarihi verilen bu sikkeler bu tarihte, İstanbul’da Bizanslıların değil , Ön-Atalarımızın bulunduklarını gösterir.
- Bu sikkelerin öteki yüzünde Ön-Türkçe OY-ÖGÜY ; yani düşünme yeteneği yazılıdır. (K.Mirşan)
- OZ tamgası şeklinde düzenlenmiş olan bu ÖG damgaları, kilim ve halılarımızda da mevcuttur.

Haluk Tarcan’a göre;
Haç sembolünde dip kültür Türklerdir. OZ tamgası aşağıdaki gibi Avrupa Dillerine yerleşmiştir.
- crOSs İngilizce
- croOCe Latince
- kreUZ Almanca
- stavrOS Yunanca
Saz şairleri de sazları ile ozlaştırır. Tanrıya eriştirirler. Bu nedenle saz şairlerine ozan denilir.
Ozlaşarak/Aşk ateşiyle yanarak Tanrıya ulaşma fikri, Hacı Bektaş Velileri, Yunus Emreleri Anadolu’ya gönderen Ahmet Yesevi’nin temel felsefesi idi. Ahmet Yesevi için yaptırılan külliyenin temel süsleme motiflerini de oz tamgası oluşturmaktadır.
Sayın İrfan Kaygısız
“Oz Tamgası” başlıklı yazınız, MEDENİYET VE PEDAGOİ TARİHİ adlı kitabıma almak istiyorum.
İzin verip vermeyeceğiniz hususunda mail adresime bilgilendirmenizi rica ederim.
Saygılarımla.
Dr. Nusret Alperen