Ege’nin Antik Kentleri
Ülkemiz sanki bir açık hava müzesi. Birçok ülke sahip olduğumuz tarihi değerlerden bir tanesine sahip olsa yılın her günü deliler gibi tanıtımını yapmaya çalışırdı. Belki de ülkemizde çok fazla tarihi değer olduğu için ya zamanla değersizleşiyor gözümüzde ya da biz onca kadim uygarlığın üzerinde oturan kıymet bilmez bir toplumuz.
Ege deyince deniz, kum, güneş yanında bir de antik kentler akla ilk gelenlerden. Hazır herkes tatile çıkmışken ya da çıkmaya hazırlanırken, biraz geç de olsa Ege’deki eşsiz antik kentleri tanıtmak istedim. Gittiğiniz yerlerde herhangi bir tanesi varsa ve hele ki yakındaysa sakın uğramamazlık, gezmemezlik etmeyin derim.
İşte Ege’nin Birbirinden Değerli Antik Kentleri:
1.Efes (Ephesos) Antik Kenti (M.Ö. 9000 Selçuk / İzmir)
Zengin bir liman kenti olan Ephesos’un tarihi İon medeniyetinden öncesinde M.Ö. 9 binlere dayanır. Bugünkü Efes Antik Kenti’nde, M.Ö. 3. yüzyıl ile Doğu Roma dönemleri arasındaki kalıntılar görülebilir. Dünya’nın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağına sahip kent, 19 bin kişilik tiyatrosu, Celsus Kütüphanesi, Küretler Caddesi, yamaç evleri ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Ephesos’a gitmişken, Hristiyanlık’ın kutsal merkezi Meryem Ana evi ve St. Jean Bazilikası’nı da görmenizi tavsiye ederiz.
2. Milet Antik Kenti (M.Ö. 700 Didim / Aydın
Antik Çağ’ın kültür merkezi, felsefenin ve bilimin başladığı, Didim’e 22 kilometre mesafede yer alan Milet’te tarihe tanıklık etmek kadar tarihe damga vurmuş filozoflar ile aynı atmosferi paylaşmak, onların hikayelerine yakından bakmak da sizi heyecanlandıracak. Büyük düşünür Thales’in doğduğu büyüleyici şehir Milet’te geçmişin izlerini taşıyan birçok yapı tüm ihtişamıyla günümüze kadar gelmeyi başarmış durumda. Bunlardan en önemlileri; hayal gücünüzün düğmesine bastığınızda sahnelenen oyunları ve coşkulu kalabalığı görebileceğiniz 19.000 kişilik, görkemli Milet Tiyatrosu, Athena Tapınağı, Faustina Hamamı, halk meydanı anlamına gelen agoraları, Serapis Tapınağı ve Türk Döneminin en önemli eseri İlyas Bey Camisi.
Şehrin çarşısı agoranın kapısı bugün Berlin Pergamon Museum’da sergilenmektedir.
3. Pergamon Antik Kenti (M.Ö. 281 – M.Ö. 133 – Bergama / İzmir)
İzmir’e 110 km uzaklıkta yer alan Bergama İlçesi’nde yer alır. Birçok kültüre ev sahipliği yapan kent, Roma döneminde güzel sanatlarda ve tıp alanında öncü olmuştur. Kent Mısır’a taşınmadan önce 200 bin ciltlik bir kütüphaneye sahiptir. 13 bin kişilik Anadolu’nun en dik tiyatrosu, M.S. 2. yüzyılda yaptırılan Kızıl Avlu-Serapis Tapınağı ve klasik dönem kentlerinin birçok öğesi görülebilir.
M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilerek 19. yüzyılda Almanya’ya kaçırılan Zeus Sunağı ise artık yerinde değildir.
4. Sardes Antik Kenti (M.Ö. 700 – Salihli / Manisa)
Nehirlerinden altın akan Sardes, dünyaya kendini parayı basan ilk devlet olarak tanıtıyor. Tarihi Kral Yolu’nun başlangıcı olan kentte görmeniz gereken başlıca tarihi yapılar şunlar: Dünyanın en büyük mezarlık alanı Bintepeler, sportif faaliyetlerin yapıldığı Gymnasium, Kybele Sunağı, Bizans surları, sinagog, tiyatro ve agora kalıntıları.
5. Afrodisias (M.Ö. 2. Yüzyıl – Karacasu / Aydın)
Tam bir saklı cennet olan Afrodisias’ın zengin tarihi kadar keşfediliş hikayesi de heyecan verici. Gazeteci Ara Güler 1958 yılında Aydın’da kaybolur ve karşısına çıkan köyde gördükleri onu çok şaşırtır. Bu küçük köyde tarihi eserler kahvehanelerde masa olarak kullanılmakta, tarihi sütunlar evleri ayakta tutmaktadır. Tarih ile iç içe hayat süren köylüler ile sohbet edip fotoğraflar çeken Güler, bu gizemli kentin günümüz dünyası ile tanışmasına aracılık etmiş olur. Günümüzde turistlerin büyük ilgi gösterdikleri, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’e adanan Afrodisias 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edildi.
6. Halikarnassos Antik Kenti (M.Ö. 3000 – Bodrum /Muğla)
Karia’nın önemli kıyı kentlerinden biri ve kültür merkezi olan Halikarnassos antik kentinin üzerinde bugünkü Borum yer almaktadır.
Halikarnassos’un tarihi M.Ö.3000’lere kadar uzanmaktadır; M. Ö. 10. yy.da Dorların egemenliğine geçmiştir. Halikarnassos, Dorların Heksapolis Birliği adını verdikleri altı kentten biri olmuştur. Halikarnassos, M. Ö. 6. yy.dan 4. yy. başlarına değin Lidyalıların ve Perslerin yönetiminde kalmış, bu dönemde Helen kültürünün etkisine girmiştir. Ünlü tarihçi Herodotos Halikarnassos’da yetişmiştir.
Karia Satrabı Maussollos döneminde başkentin Mylasa’dan Halikarnassos’a taşınması, kentin büyümesini ve daha önemli bir konuma ulaşmasını getirmiştir. Halikarnas Mozolesi (ya da Mausoleion), Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından Halikarnassos’da yaptırılmış, Dünyanın yedi harikasından biri sayılan, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini birleştiren, oldukça büyük boyutlardaki mezardır. Bu öneminden dolayı kendinden sonra gelen, aynı stildeki tüm yapılara mozole denmiştir.
Halikarnas Mozolesi’nde yer alan Mausolos ve Artemisia heykelleri ile dört atlı arabanın parçaları ne yazık ki bugün Londra’da British Museum’da sergileniyor.
M. Ö. 334’te Büyük İskender tarafından ele geçirilen kent, M. Ö. 3. yy.da bir süre Mısır egemenliğinde kaldıktan sonra M. Ö. 192’de Roma’nın etki alanına girmiştir. Beylikler Dönemi’nde Menteşeoğulları tarafından yönetilen kent 15. yy.da da Rodoslu St. Jean Şövalyeleri’ne üs olmuştur. Saint Jean Şövalyeleri’nin Saint Peterium (Petrum) adına yaptıkları Bodrum Kalesi bugünkü Bodrum’a adını vermiştir.
Bodrum’un tarih boyunca yoğun bir yerleşim yeri olması antik kalıntıların günümüze ulaşmasını engellemiştir. Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar ile Myndos Kapısı, Antik Tiyatro gibi kalıntılar restore edilerek ziyarete açılmışlardır.
7. Didyma Antik Kenti (M.Ö. 6. Yüzyıl – Didim / Aydın)
Aydın İli’nin Didim İlçesi’nde bulunmaktadır. İonia’nın en önemli iki şehrinden biri olan Miletlilerin (diğeri Efes) tanrı Apollon’a adadığı Didim, adını yunanca “ikiz kardeş” anlamına gelen “Didyma” kelimesinden almaktadır. Ephesos’ta Artemis Tapınağı, Didyma’da ise Artemis’in ikiz kardeşi Apollon’un tapınağı bulunmaktadır. Dini bir merkez halini alan Didyma, günlük yaşamdan çok dini ritüellerin yaşanabilmesi adına, kentlerden uzağa kurulmuştur. Kutsal yolun iki yanında da son 2 km boyunca erkek ve kadınların oturur pozda heykelleri bulunmaktadır. Limandan inenler bu yolu izleyerek tapınağa ulaşırlar. Bugün halen bitirilemeyen kısımları bulunan devasa yapı, süslemeleri ve ilginç bir mitolojik öyküsü bulunan Medusa görülmeye değer.
8. Hierapolis (M.Ö. 2. yüzyıl / Denizli)
İsmini kraliçe Hera’dan alan Hierapolis Antik Kenti’nde sıra! Beyazın en büyüleyici hali, Denizli’den sadece 20 kilometre uzaklıktaki Pamukkale’nin yanı başında yer alan Hierapolis Antik Kenti, çok sayıda tapınağa ve dini yapıya ev sahipliği yapması sebebiyle “Holy City” yani Kutsal Kent olarak anılıyor. Tarihin macera ile buluştuğu bu noktada yüzlerce yıllık tarihin içinde yüzerek serinleme fikri kulağınıza sıra dışı mı geliyor? Bu eşsiz deneyimi yaşamak için ölmeden önce yapılacak şeyler listenize, Hierapolis Antik Havuzu’nda yüzmeyi mutlaka eklemelisiniz. Denizli seyahatinizi Hierapolis’e yarım saatlik mesafede yer alan Laodikeia Antik Kenti’ni ziyaret ederek tamamlayabilirsiniz. Yine buraya çok yakın olan Afrodisias Müzesi’ne uğramak antik kent turunuz için zengin bir tecrübe olabilir.
9. Kaunos Antik Kenti (M.Ö. 4. Yüzyıl – Ortaca / Muğla)
Antik Çağ’da ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos, zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir.
Tarihin babası Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı. Coğrafyacı Strabon da Kaunos’un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanının bulunduğunu yazıyor. Kenti ikiz kızkardeşi ile uygunsuz ilişki kurduğu için sürülen Miletos’un oğlu Kaunos kurmuş. Dalyan’dan da görülebilen kaya mezarları ise MÖ 4. yy’da yapılmış, daha sonraları Roma Dönemi’nde de kullanılmış. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır. Cephede iki İon sütunu, sütunların üzerinde friz ve alınlık görülmektedir. Alınlıkların birinde arslan kabartmaları vardır.
10. Priene Antik Kenti (M.Ö. 7. Yüzyıl – Söke / Aydın)
Aydın’ın Söke İlçesi Güllübahçe mevkiinde yer almaktadır. Savunma amaçlı sarp bir dağın eteğine kurulmuş kentin tarihi M.Ö 7. yüzyıla gitmektedir. Eğer Priene’deyseniz Türkiye’nin en güzel manzaralarından birini izlemeye hoş geldiniz. Romalı mimar Vitrivius’un söz ettiği Athena Tapınağı, 5 bin kişilik tiyatrosu, konutları, Zeus ve Demeter tapınakları ve Doğu Roma Dönemi’ne ait kale ve piskoposluk merkezi sizleri bekliyor.
1 Yanıt
[…] ve macera tutkunuysanız rafting ve rüzgâr sörfü yapabilirsiniz. Tarihe meraklıysanız Egede antik kent gezmeye […]